Sağlık Köşesi

Şeker Hastalığı ve Böbrek

Diyabet, insülin eksiklği yada  insülinin  etki  mekanizmasındaki bozukluklar  nedeniyle  organizmada  karbonhidrat , yağ ve  protein   metabolizmasındaki   bozuklukla  seyreden , sürekli  tıbbi   bakım  gerektiren  kronik  bir  metabolizma  hastalığıdır.
Kan şekerinin  yüksek  olması   vücuttaki  bütün damarlarda  daha  erken  ve  daha yaygın  damar   hasarına   neden  olur. Bu durum  şeker  hastalında   ençok   göz  ( retinopati ) , kalp  ( koroner arter hastalığı ), ellerde ayaklarda uyuşma –karıncalanma – his kaybı-felç  ( nöropati )   ve  böbrek  hastalığı  ( nefropati ) olarak    olarak    karşımıza  çıkar.  Bu  yazıda   şeker  hastalığına  bağlı   gelişen   böbrek   hasarından  bahsedeğiz.

Şeker hastalığı nedeniyle oluşan böbrek  hasarına  “ Diyabetik  Nefropati”  denir. Günümüzde  böbrek  yersizliği  nedeniyle diyaliz tedavisi  gören  hastaların  yaklaşık yarısının  nedeni  ( ABD  de % 48   ülkemizde  %  38 )  şekere  bağlı böbrek hastalığıdır.  2008 verilerine göre  ülkemizde  diyaliz  tedavisi  gören  hastaların    sayısı  55 bin civarındadır. 2020 yılında bu rakamın 100 bin civarında olacağı  tahmin  edilmektedir. Her yıl % 10  yani 5 bin  kadar  yeni  hasta bu sayıya eklenmekte ve bunların da  yarısını yine diyabet hastaları  oluşturmaktadır. Tip I diyabetlilerde tanı konduktan ortalama  15 yıl sonra diyabetik nefropatinin ilk  bulguları görülmeye başlar.Tip 2 diyabette ise diyabet  başlangıcı tam bilinmediğinden bu süre değişkendir. Hatta   ilk  müracatta  böbrek yetersizliği görülen  şeker  hastaları   da   vardır.
     
Diyabet böbreklere nasıl zarar verir?
 

Böbrekler kanı temizleyen filtre  görevi  görürler.Böbreklerde  bu  görevi “glomerül” denen birimler yapar.Böbrek damarlarıyolu  ile dolaşımındaki kan ve atıklar böbreklere gelir. Glomerüllerde filtre  edilen kan  temizlenir. Sonrada atıklar ve fazla sıvı idrar aracılığı ile vücuttan atılırken vücudumuz için  gerekli olan protein ( albümin vb ) ve  mineraller de temizlenen kan ile birlikte tekrar dolaşıma karışır.

Yüksek kan şekeri ve yüksek kan basıncı böbreklerdeki esas   fonsiyon  gören bu  filtrelere  (glomerullere ) zarar verir.Böbrekler  zarar gördüğünde  vücutta   kalması  gereken  proteinler  böbrekten idrara karışırken vücuttan  atılması gereken fazla sıvıyı ve atık maddeleri ( üre vb zehirli atıklar ) vücuttan atamaz ve  kana karışır. Diyabetik nefropati her iki böbreği de aynı zamanda etkiler.
Böbrek hasarları çok uzun bir süre hiçbir belirti vermez.

En erken anlama yöntemi idrarda albümin  (mikroalbuminüri) testini yaptırmaktır. Kandaki atıkların sürekli  artmasına yol açan bu durum böbrekler tamamen iş göremez hale gelene kadar devam eder ve sonunda  böbrekler  küçülür  ve tamamen iflas eder. Bu durumda artık  böbreklerin  işini  görecek   tedaviler  gerekir. Bunlar  hemodiyaliz ,periton diyalizi  ve   böbrek naklidir.

Böbrek yetmezliği olduğunu nasıl anlarım?
    
Şeker hastalığına   bağlı  böbrek  yetmezliği   yıllar içinde oluştuğu için  siz bunu fark edemeziniz.. Böbrekleriniz yarı  kapasitede çalışırken   ve  hatta  tamamen iflas  edinceye  kadar  bazen hiçbir sorun hissetmeyebilirsiniz. Böbrek yetmezliğine yakalandığınızda mide rahatsızlığı,  bulantı ,kusma olur ve kendinizi halsiz hissedersiniz.Vücudunuzdaki  biriken  fazla sıvı nedeniyle elleriniz ve ayaklarınız şişer,  tansiyonunuzda   yükselme  olur.

Böbreğinizde problem olup olmadığını anlayabilmek için kanda kreatinin, idrarda ise mikroalbumin değerlerinize bakılmalıdır. Tahlil yaptırmak için böbreğinizin hasta olmasını beklemeyin.

Şekere  bağlı böbrek hastalığım olduğunu  öğrendim . Bundan sonra ne yapmalıyım?
    
Böbrek  hasarı  oluştuğunda  bu  durumun  geri  dönüşü  mümkün  değildir.Bu  nedenle önemli  olan   hasar  gelşmeden  tedbir  almaktır. Bazı  tedavi  ve  tedbirlerle  ancak hasarın ilerlemesi yavaşlatılabilir. Hasarın  temelinde  yüksek  kan   şekeri  olduğu  için  kan şekerinin   normal  sınırlarda   tutulması  tedavinin  esasını  oluşturur. Yine kan  basıncı  ve  kolesterol  yükseliği  de böbrek hasarını   hızlandırdığı  için  kan basıncı ve kolesterol  tedavisi ile  böbreklerinizdeki hasarın ilerlemesi ancak  yavaşlatılabilinir.

Diyabet kaynaklı böbrek hasarı  nasıl  önlenir ?

•Tedavi  ve  korunmada  esas; kan şekerinin   normal  yada  normale  yakın değerler  içinde  tutulmasıdır. 

•Böbrek hasarını önlemek için hedef;  kan  basıncını  130/80’in altında tutmaktır. Bu  da  uygun  tansiyon  ilaçları  ile  sağlanır.Tercih  edilen iki çeşit yararlı ilaç vardır; ACE-i ve ARB’ dir.  Kan basıncını kontrol altında tutmanız aynı zamanda göz, beyin, sinir , kalp ve damar sisteminizde oluşabilecek hasarları önlemenize ya da yavaşlatmanıza   da yardımcı olacaktır.
    
•Diyetinize  kesinlikle  uyun. Özellikle  şeker ,tuz   ve  proteinlerle ilgili  miktarlara ve  öğün  saatlerine  dikkat  edilmelidir.

•Doktorunuzun önerdiği şekilde  3 aylık  6  aylık ve  yıllık testlerinizi  (mikroalbumin, kreatinin seviyesini,HbA1c, idrar tahlili ,kan şekeri kolesterol )  ve muayenelerinizi   mutlaka  yaptırın.

•Ağrı kesici kullanmaktan kaçının.Böbrekleriniz sağlıklı olsa bile doktorunuza danışmadan  hiçbir  ilaç kullanmayın. Romatizma  gibi kronik ağrıya neden olan bir hastalığınız var ise böbreklerinize zarar vermeden nasıl tedavi edileceği konusunda doktorunuzun önerilerine uyun.                                         

• Sigara kullanmayın

•İdrar yaparken ağrı veya yanma,  sık ve gece  tuvalete gitme.bulanık ya da kanlı idrar yapma   gibi  durumlarda  zaman kaybetmeden doktorunuza başvurun.
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.

Menü Görüntüle